İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü, İstanbul Gizlilik Sempozyumu’nun bu yıl beşincisini düzenledi. Sempozyum bu yıl “Çocukların ve Gençlerin Yapay Zeka (AI) Sistemleri ile Etkileşimi: Gizlilik ve Ötesi” temasıyla gerçekleşti. Online olarak gerçekleşen uluslararası sempozyumun açılış konuşmasını İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü’nden Prof. Dr. Leyla Keser Berber yaptı. Keser Berber, konuşmasında “Gençlerin ve çocukların çevrimiçi dünyada girdiği etkileşimlerin sonucunda haklarının ve gizliliklerinin ihlal edilmemesi dünyada hükümetlerin ve ilgili toplulukların gündemlerinin başında yer alıyor” dedi.
Dijital dünyada gerçekleşen çocuk istismarına ilişkin bir ‘Kara Kitap’ hazırladık
Keser Berber, “Türkiye’de bilinen bir çevrimiçi oyun platformunun uygulamalarını ilgili yasalar ile düzenlenen ‘hesap verilebilirlik’ ilkesi kapsamında inceledik ve uygulamadaki aksaklıklara dikkat çeken bir makale yayınladık. Çocukların ve gençlerin online kişisel bilgilerinin gizliliği ve korunması konularında Türkçe ve İngilizce bilgi kitapçıkları yayınlayarak bunları okullarda dağıttık. Türkiye’de dijital dünyada çocukların cinsel istismarı ile savaşılması için bir yol haritası olarak hazırladığımız, ‘Kara Kitap’ olarak adlandırdığımız bir kitabımız bulunuyor. Türkiye’de bu konuda önemli adımlar atılmış ve yol alınmış olsa da bu kitap ile mevcut kamu politikalarında belirtilen hedeflerin somutlaştırılmasına ve gerekli tedbirlerin alınmasına katkı sunduk” dedi.
‘10 çocuktan 3’ü sosyal medya ve oyun bağımlısı’
Online çocuk hakları, veri gizliliği ve çocuk merkezli içerik konularında dünya genelinde yürüttükleri projeler ve geliştirdikleri yönetmeliklerle bilinen 5Rights Vakfı’nın Uluslararası Savunuculuk Direktörü ve Avrupa İlişkiler Başkanı Leanda Barrington-Leach, vakfın çocuklar için İngiltere’de bir yıldan uzun süredir uygulamada olan Verilerin Korunması Kanunu’nun temelini oluşturan Yaşa Uygun Tasarım Yönetmeliği’ni (Children’s Code) hazırladığını belirtti. Çocukların dijital platformlarda büyük tehlike altında olduğunu vurgulayan Leach, “Yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki 10 çocuktan 3’ü online oyun ve sosyal medya bağımlısı. Kız çocuklarının yüzde 80’i sosyal medyada paylaştıkları kendi görüntülerini filtreliyor. Multi milyar dolar değere sahip online platformlar çocukların ürettiği bedava içeriklere dayanıyor. Çocukların kendileri online platformda kendi sınırlarını test edip zorluyorlar. Çocuklar adına açılan sosyal medya hesaplarının neredeyse tamamında tanımadıkları yabancılardan mesajlara rastlanıyor” dedi.
Çocuklar için geliştirilen yapay zeka teknolojileri hacklenmeye açık
Veri güvenliği, insan hakları ve tüketici kanunları ile insan-bilgisayar etkileşimi konusunda disiplinlerarası çalışmalar yürüten İstanbul Bilgi Üniversitesi Bilişim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü’nden Uzman Araştırmacı Ayça Atabey ise konuşmasında “Çocukların yapay zekâ tarafından idare edilen teknolojiler ile etkileşim içerisine girdiği süreçlerin temel değerler, çocuk hakları ve tasarım boyutu gibi pek çok açıdan tekrar ele alınması gerekiyor. Bu teknolojiler tarafından ortaya konulan duygusal yapay zeka çocukların öğrenmesine destek olurken süreçleri eğlenceli kılıyor; ama bu sürecin test edilmesi gerekiyor. Tüm bu sistemler dışarıdan hacklenmeye açıklar. Sistem ve platformların tasarım aşamalarında çocukların beklentilerinin göz önüne alınmadan oluşturulması da sıkıntılar yaşanmasına sebep oluyor” dedi.
Uluslararası alanda çalışmalar yürüten akademisyenlerin ve araştırmacıların katıldığı sempozyum dinleyicilerin sorularını sorması ve katılımcıların görüşlerini paylaşmasıyla son buldu.
Detaylı bilgi:
Ela Kaya/SCC İletişim/elakaya@scc-iletisim.
Ülker Reyhan/SCC İletişim/ulker@scc-iletisim.
Sevilay Buluç/İstanbul Bilgi Üniversitesi/ sevilay.buluc@
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hakkında:
İstanbul Bilgi Üniversitesi, 1996 yılında “Okul için değil, yaşam için öğrenmeli” mottosuyla Türkiye’de üniversite yaşamına yeni bir soluk getirmek amacıyla kurulmuştur. Bugün 20.000’in üzerinde öğrencisi ve 60.000’i aşkın mezunu bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Hukuk, İletişim, İşletme, Mimarlık, Mühendislik ve Doğa Bilimleri, Uygulamalı Bilimler, Sağlık Bilimleri ile Sosyal ve Beşeri Bilimler fakültelerinin yanı sıra meslek yüksekokulları ve enstitüleri çatısı altında 150’yi aşkın önlisans, lisans ve lisansüstü program sunmaktadır. WASC Senior College and University Commission (WSCUC) tarafından akredite edilen İstanbul Bilgi Üniversitesi, Türkiye’de kurumsal düzeyde uluslararası akreditasyona sahip tek üniversite olma özelliği taşımaktadır. Üniversitenin İstanbul’un merkezinde, santralistanbul, Dolapdere ve Kuştepe olmak üzere üç kampüsü bulunmaktadır. İstanbul Bilgi Üniversitesi hakkında ayrıntılı bilgiye www.bilgi.edu.tr adresinden ulaşılabilir.